Hayir Eksiklik, Kusur yok!, Hersey olmasi gerektigi gibi... Cok Sukurler... Tesekkurler Allahim...
Her sey birseylerin eksik oldugu dusuncesiyle baslayip, onun uzerine konulan dusunceler silsilesi ile basladi. Evet hayatta kalmamizi saglayan, zor kosullara adaptasyonumuzu kolaylastiran seydi, gelisimi saglayan temel niteliklerimizden biriydi bu...Sorgulamak, daha iyisini aramak, ancak kalplerimiz, niyetlerimiz bozulunca bu yetimiz nereye dogru goturuyor bizleri?
Bu dusunce silsilesi sarmal oldu, dondu dondu bir kara delik gibi icine ceken kara duygular var etti. Bu duygular sanki bir cadinin saclari gibi uzayip butun benligi sardi. Su an icinde bulundugumuz hastalik gibi ulasmadik yerini birakmadi bunyenin...
Insan hayatina teknolojinin girmesiyle baslayan coklu uretim, ihtiyac fazlasi tuketimle beraber insan beyninde farkli uzantilarla karsiligini buldugunu dusunuyorum. Soyle ki yeni ihtiyaclar yeni sehvetlere, yeni sehvetler yenilerine davetiye cikariyor, doyumsuzlugun artmasiyla butun bedeni saran bu kendine yetmezlik, acgozluluk halini artiriyordu.
Insan maddi ve manevi yonleri olan karmasik bir varlik. Madde tarafina bakan sol beyin agirlikli dusunceler, on beyin de diyorlar; hayatta kalma refleksleriyle donatilmis hayvani yanimizi idare ediyor. Hayvanlarda etik, ahlak gibi degerler yoktur. Bizlerin de bu maddi tarafini besleyen eksiklik, gecmis ve gelecek dusuncesi, kaygi, sucluluk,guvensizlik, baski, yalnizlik, melankoli gibi olumsuz duygular nefsimizi hayvani yonde asagi cekiyor ve manevi yanimiza hizmet etmektense hayvani arzularini tatmin etmeye yoneliyor. Bu yonelisi tatmin etmek icin ugrastikca onun tatminsizligi cogaliyor, daha da guclenerek bunyemizi sariyor.
Onun madde yonuyle ilgili baglantili olan goz, kulak, dil ve dusunce mekanizmalarini kisitlamadigimiz muddetce doyumsuzca sorguluyor, doyumsuzca istiyor, doyumsuzca eksiklik hissiyle yanip tutusuyor. Nefret, asagilama, hor gorme, aldatma, keder, garez, haset, kiskanclik, fanatizm gibi zehirli duygular onun diger varliklarla sinirini keskinlestirdikce hayatta kalma icgudusunu daha fazla tatmin ediyor, daha da gucleniyor ve tum bunyede duygulardan olusan bir ag ile acelecilik, panik, dusunmeden hareket etmek gibi davranislara donusen bir robotik hayvan haline getiriyor insan denen varligi. Her nekadar insan gibi gorunse de hayvani davranislar, kabalik ve merhametsizlik gibi goze carpan itici bir hal olusturuyor.
Insanin manevi tarafi ise Islam Tasavvufunda Allah'in kendisinden ufledigi Ruh ve onun gonul denen aygiti tam bir teslimiyet ve Allahi hissederek, mutluluk, huzur, sevinc, minnet, samimiyet, tutku, sevecenlik, nese gibi duygularla zaten halihazirda herseyden razi ve Allahin tam farkinda...
Beynimizin cocukken cokca kullanip, sonradan islevselligini maddi dunyadaki maddeye donuk egitimlerle kaybettigi bu bolumu hissedemeyisimiz bizi yasayan insan gorunumlu hayvan ancak olu insanlara donusturmesi burasi ile baglantimizi saglayacak bir yolculuk gerektiriyor.
Herseyden once bizi zehirleyen baglantilari kisaltip kesmemiz cok cok degerli. Uzak dogu rahiplerinin saclarini kazitmalari. Hacc a giden muslumanlarin Haci olmak icin saclarini kisaltmalari veya kazitmalari bunun simgesel bir ifadesi. Zira Allahu Teala zayif develer uzerinde gelen Hacilari tarif ederken, nefislerimizi zayif develere donusturmemiz gerektigini anlatmak istiyor belki de.
Boylelikle Kabe'ye girebilirsiniz deniyor, Kabe vucudumuzda gonlumuzu temsil ediyor ve cocukluktan sonra yolunu kaybettigimiz gonle girmek Kabemizi ziyaret etmek, Hacc yapmak demek oluyor.
Dunyamizin su an icinde bulundugu pandemi surecinde de bir sure Mekke'deki Kabe kapali kalmis, tarihin belki de cok nadir zamanlarindan biri yasanmisti. Cunku Kabe Islamiyetten cok onceden beri Hz.Ibrahim'in tamiriyle dini ziyaretlerin yapildigi yer olmustu.
Insanlik olarak nefsani hastaliklarimizin hadsiz hesapsizca arttigi gunumuzde Pandemi bizim ruhsal olarak da cokusumuzu dis dunyaya yansitiyor. Ruhumuzu kurtaracak onlemler almadikca belki de gitmeyecek. Zira icteki hastaliklar gibi saglik da madde bedenimize, oradan dunyaya yansiyor.
Insan koca bir alemdir der Hz. Ali efendimiz. Insan hasta ise alemde de bunun tezahurleri cikiyor karsimiza.
Saclarimizi, dusuncelerimizi kisaltmamiz ozumuze donmemiz gerekiyor. Yuce Yaraticinin var ettigi hersey kusursuz ve kusursuz bir sukru ve ona yonelik iyilik, guzellik ve merhametin arttigi bir dunyayi hakediyor. Cilginca somurmeye, surekli ihtiyac ve elestiri icinde bocalayan felsefeleri terketmeye baslamaliyiz. Bir kusur, eksiklik varsa o da bizim nefsimiz, dusuncemiz ve doymak bilmeyen ihtiyaclar listemizde...
Bu yazdiklarim kendi nefsimle konusmalarimdir, insaallah oncelikle ben bende birseyler yapabilirim. Dua, sukur ve sabirla insallah olacak. Herkes kendi evinin onunu temizlerse sanirim bir yola girmek mumkun.
Vallahu Alem...
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder