Bir Pazar Molası


Allah'ın selami, rahmeti, bereketi cümlemizin üzerine olsun ..

“...Çünkü kadın Allah güzelliğinin yeryüzüne vurmuş bir nurudur,

Allah’ın kadına verdiği değer, kadının, kendi yaratıcı kudretinden vasıflar taşıması, hayatın devamlılığında büyük vazife görmesi gibi, ilahi mukadderatin temel direği olmasındandır…”

Bu güzel karlı Pazar gününe elhamdülillah, herkese mutluluk dolu anlar diliyoruz.  Yağmayan yerlere de bereketiyle gelsin hayırla dua ediyoruz...

Enerji dolu olmak, güzel duygu, düşünceler içinde yaşamak gerçekten büyük gayret ve gerektiren bir iştir çoğumuza. Hepimiz nice geçmiş zamanların, gelecek zamanların esiri olur yaşadığımız andan habersiz geçiriveririz zamanlarımızı.

Buna en büyük etkenlerden birisi de vesveseler, sui-zanlar, kötü düşüncelerle negatif enerji yayan varlıkların da etkisinde olmamızdır. Bu yazıda biraz bu konuya değinmek istedik.

Bizleri birer tırtıl misali dünya hayatımızda çeşitli devrelerden, aşamalardan geçirirek eğitip, terbiye eden Rabbimiz yüce dinimizle bizleri kanatlandırmak, her türlü tehlikeye karşı korumak ve uyarmak hem de bizleri bilgilendirmek üzere yüce Peygamberimizi eşsiz muhabbet ve sevgi kaynağı olarak bizlere göndermiştir. İşte bu yüzden ne kadar şükretsek azdır diye düşürünüz her zaman.

Felak - Nas Sureleri

Bizlere kötü düşünce ve vesvese veren varlıklardan korunmak için öncelikle Felak-Nas sureleri çok tavsiye eder Peygamberimiz. Çocuklarımıza da bu sureleri ezberlemek ve sık sık okumalarını desteklemek onları korumak adına çok güzeldir.

Kuran Tılaveti

Yüce kitabımızın okunduğu yerlerde ruhumuzun beslenmesinin yanı sıra, zararli varlıkların da evimizden uzaklasmasina, negatif enerji yayan her tür etkilerden kurtulmamıza vesile olmaktadır.

Çocuklarımızın odalarında, kendi odalarımızda, ortak oturma yerlerimizde dinleyerek kendimize vakit ayırabiliriz…

Lavabo Duasi

Asagidaki duayi, yazma biliyorsa çocuğumuza yazdırıp, lavabo dis kapisina asabilir, cocuklarimizin seviyesine yakin olmasini da saglayip evimizde bu bolgede de onlari ve kendimizi Rabbimizin korumasina emanet edebiliriz...


Manevi temizlik konusundan sonra evlerimizin sevgi, muhabbet kaynagi olan annelerimiz için dinlenme önerisi ile zihin temizliğine dair bir tavsiye var.

Gunun herhangi vaktinde bir koltuk veya sandalyeye oturup gozlerimizi kapatalim. Ortamdaki sesleri, hic yargilamadan, yorum katmadan dinleyelim, sadece dinleyelim, bütün vücudumuzla dinleyelim… Gözlerimizi açtığımız zaman ise etraftaki renkleri hissetmeye calisalim, odada göz gezdirip renkleri hissedelim…

Bu bizi tazeleyen bir egzersizdir. Dusuncelerimiz durulur, yasadigimiz ana odaklanmamızı ve huzur duymamizi saglar.

Huzurun oldugu yerde de Allah ile başbaşa oldugunu hisseder insan aslen, Hayy ve Kayyum olan Rabbimizin her an diriligiyle bizi dirilttigini hissedip gunumuze devam ederiz…

Bu alıştırmayı çocuklarımızı, eşimizi, arkadasimizi dinlerken de yapabiliriz. Dinlememizi kolaylaştırıp, bizi zihnin koşturmacasından kurtaracaktır. Yanıtlar vermek yerine, cevapları kendilerinin bulmasına müsade edelim, yargılamadan, eleştirmeden onları hissetmemizi sağlayacak, sevgi ve muhabbetimize yoğunlaşmanın yolunu açacaktır inşaallah…

Sevgi ve muhabbet kaynaklarini sonsuz bir sekilde yüreklerimize koyan Mevlamizin bu kaynagini kendimize, yuvamıza, ailemize açalım diye niyaz ederiz daima…

Pozitif enerjiye yogunlasma adina bizlere guzellikler katsin. Birlikte yapalim, her zaman ümmet olmanin, birlikte olmanin guzelligine inanalim inşallah.

Son asrin büyük insanlarından Kenan Rifai Hz.lerinin annesi Hatice Cenan Hanim’ in ogluna ogudu cok anlamli geldi acizane paylaşmak isteriz…

...Annesi Hatice Cenan Hanım kendisine aynen şöyle hitap etmektedir :

İnsanları seveceksin, senin içinde tükenmez af, merhamet ve müsamaha hazineleri var. Onun için yalnız insanları değil, bütün mahlukatı aynı yorulmaz hız ve aynı tükenmez iştiyakla seveceksin. Sende mevcut cevherleri cömertçe harcamalısın…

İnsanları, insanlara iştirak ederek, hatalarında ve sevaplarında onlarla bir olarak seveceksin.

Doğumları ile çoğalıp, ölümleriyle eksilecek kadar onlarla olacaksın. Senin bir insan olarak vazifen, insanların yüzünü müşterek, samimi bir gayeye, bir ideale çevirmektir ve bunun birçok yolları vardır. Fakat en kestirme, en güzel, en büyük yol Aşk ve İman yoludur. Hudutsuz bir insanlık aşkı, beşeriyetin tek selamet kapısı her zaman budur. İnsan kemale beşerilikten, uluhiyete kısacası Allah’a ancak ve ancak bu yoldan ulaşır.

Hatice Cenan Hanım’ dan gönlümüze oradan evlatlarimiza ulassin dilerim...

En son bir babanın notu ile veda etmek isteriz. Burada insan olarak kendi kendimize de bazen buradaki gibi davrandığımız, haksızlık ettiğimiz zamanlarımız olur. Farketmeyiz, sürdürürüz ve mutsuz oluruz. Sonra çocuklarımıza bu şekilde davranırız farkında olmadan…

Bazen bazı şeyleri fark etmek gerçekten hayatımızın dönüm noktası olabilir. Bu sebeple bu yazıyı da paylaşmak istedik. 


"Baba Unutur"


Dinle oğlum: Bunları sen küçük ellerinden biri çenenin altında yumruk olmuş, sarı saçların terden ıslanmış, alnına yapışmış bir hâlde uyurken söylüyorum. Odana gizlice, tek başıma girdim. Sâdece birkaç dakika önce, kütüphânede oturmuş gazetemi okurken, güçlü bir pişmanlık dalgası her tarafımı sardı. Suçluluk içinde kalkıp, yatağının başucuna geldim.

Düşündüklerim şunlardı oğlum: Sana kızmıştım. Okula gitmek için hazırlanırken, yüzünü havluyla şöyle bir sildin diye sana bağırmış, ayakkabılarını temizlemediğin için seni azarlamıştım. Eşyalarını yere attığın için öfke içinde haykırmıştım.

Kahvaltıda da hata buldum. İçeceklerini etrafa sıçrattın, yiyeceklerini alelacele yedin. Dirseklerini masaya koydun, ekmeğine tereyağını çok kalın bir tabaka hâlinde sürdün. Sen oynamak, ben de trene yetişmek için çıkarken, bana döndün, elini salladın “Güle güle baba” dedin. Ben ise irkildim ve “omuzlarını dik tut” cevabını verdim.

Öğleden sonranın geç saatlerinde her şey yeniden başladı. Eve gelirken seni dizlerinin üstünde eğilmiş, misket oynarken gördüm. Çoraplarında delikler vardı. Seni arkadaşlarının önünde, benimle eve gelmeye zorlayarak aşağıladım. Çoraplar çok pahalıydı ve eğer parası senin cebinden çıkıyor olsaydı, daha dikkatli olurdun. Bir düşün oğlum,  bunlar bir babanın lâfları.

Daha sonra, ben kütüphânede okurken, gözlerinde acı dolu bir bakışla nasıl çekingen çekingen içeri girdiğini hatırlıyor musun? Gazetenin üstünden, rahatsız edilmiş olmanın verdiği sıkıntıyla sana baktığımda, kapıda durakladın. Ben ise “ne istiyorsun” diye kükredim.

Hiçbir şey söylemedin ama aceleyle bana doğru koştun, kollarını boynuma dolayıp beni öptün. Küçük kolların Tanrı’nın yüreğine yerleştirdiği, sana yaptıklarımın bile solduramadığı o büyük sevgiyle boynumu sıkıyordu. Sonra koşa koşa merdivenlerden çıkıp gittin.

Evet, oğlum, bundan hemen sonra gazetem ellerimden kaydı ve müthiş bir korku her yanımı sardı. Âdetlerim bana neler yaptırıyor? Hata bulma âdetim, azarlama âdetim. Sana bir çocuk olduğun için verdiğim ödül bu mu? Seni sevmediğimden değil, ama bir çocuktan çok fazla şey beklemiştim. Seni kendi ölçülerimle değerlendirmeye kalkıyordum.

Oysa karakterinin o kadar iyi o kadar güzel yanları vardı ki. Küçük yüreğin, dağların ardından söken şafak kadar büyüktü. Ve bunu gelip bana iyi geceler öpücüğü vererek gösterdin. Bu akşam başka hiçbir şeyin önemi yok oğlum. Karanlıkta yatağının başucuna geldim ve utanç içinde diz çöktüm.

Bu çok yetersiz bir af dileme çabası. Bunları sana sen uyanıkken söylersem anlamayacağını biliyorum. Ama yarın gerçek bir baba olacağım. Seninle dost olacak, sen acı çektiğinde bende çekecek, sen güldüğünde ben de güleceğim. İçimden kötü sözler etmek geldiğinde dilimi ısıracağım. Sanki bir âyinmiş gibi kendime hep şu sözleri söyleyeceğim: O sâdece bir çocuk, küçük bir çocuk.

Korkarım seni sanki bir yetişkinmişsin gibi gördüm. Ama şimdi seni yatağında dertop olmuş, yorgun, uyurken görüyorum da oğlum, hâlâ bir bebek olduğunu anlıyorum. Daha dün başını omzunun üstünde koyduğun anneciğinin kucağındaydın. Çok fazla şey bekledim, çok fazla.

W. Livingston Larned

….

Merhamet, sadece merhamet her insanin bekledigi, degil mi...

Başta kendimize sonra tüm varlığa merhamet dolu olmak dileğiyle…

Allah’a emanet olunuz, daima sevgiyle, aşk ve muhabbetle kalınız…

Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhuuu….



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder