O, her an yeni bir şe'ndedir...

Allah'i nasil hissedebilirim diye sormustu bir cocuk... Bu soruyu hic dusunmemistim. Aklimla cok dusunup sorgulamis cevaplar bulmustum okumustum ancak Allahi hissetmek adina bir dusunceye girmemis olmam beni sasirtmis, bir cevap verememistim...

O, an'da hazir bulunan hep huzurda olandir... Onu hissetmek bir baligin su nerededir nasil hissederiz sorusu gibidir.

Var oldugumuz bilincine kavustugumuz andan beri bizimle olan ne varsa kaniksamisizdir, varligindan habersiz rutin ve refleksi olusumlar olarak onlari hissetmeyiz bile. Hizli yasam ve beynin surekli kendi varligi disindaki seylerle birlikte o ekrandan bu ekrana kosturmasi ( kafamizin icinde de binlerce hayal, vehim, zan ekranlari var gibidir Firavunun sihirbazlari diyorum onlara, bir Musa asasi olmadikca bizi gercekliklerine inandiran ekranlar...)  bizimle birlikte yasayan ne varsa bizi onlara karsi duyarsiz yapmakta.

Modern hayatin oyuncaklari cogaldikca kendimizden uzaklasiyor, kafamizdaki sanal ekranlari yuzlercesine katliyoruz. 

Allahi nasil hissederiz?

O heryerde ve zamandadir... Bosluga yer birakmayacak sekilde herseyi doldurmustur... 

Ask ilahi bir seydir ve O yaratilisin ta kendisi, Hakkin zuhura cikis enerjisi, her an canli olan ve her an yeni bir yaratimla guzelligini ortaya koyandir. Bu Aski O, kendinden kendine hissedebilir ancak. Yani Onunla bir olus haline gecebilenler ancak gercek Ask ile tanisabilirler. Iste Aski hissettigin o ani dondur ve o ani birakma hayatinda... Goruntulerin, cisimlerin, bedenlerin icinden tasan askin guzellige yakalanip goruntulerin pesinden gitme. Kafani kaldir ve o aynadan yansiyani seyret. Ve goreceksin ki o senin icinde de heryerde de var olandir.

Yavaslamamiz, zihnimizdeki sahnelere perdelere bir arkamizi donmemiz lazim, cok zor evet... Ibadetler de bunun icin varlar aslinda. Namaz, salat egilmek donmek demek. Surekli icine kendine donmenle farkedebilirsin Allaha yaklasabilirsin deniyor. 5 vakit farz kilinmis, yani minimum bu kadar kendinle basbasa kal ancak artirirsan Allaha daha cok yaklasirsin bunlar da nafile ibadetler diye gecer...

Oruc tutmak kendini birseylerden alikoyman... Zekat vermen varligindan vermen demek... 

Modern hayat oyuncaklarindan, yogun is kosturmalarindan kendimize vakit ayirabilirsek kendimizle bulusacagiz.

Bunlardan kurtulduk diyelim icimizdeki benlikten, dusunceler, duygulardan arinmamiz da gerekiyor zira kendimize donmek demek bu tortularla bulanmis aynamizi silmemizi gerektiriyor. Kendimize dondugumuzde gordugumuz nice seyler bulanik bakislar, duygular olacak en basta bunlardan kurtulmamiz gerekiyor.

Allah' i nasil hissederiz?

Onu hissetmek icin hassas, minnet dolu bir kalbe sahip olmamiz lazim. Cunku o her an nefes gibi bizimle ve biz guzelligi farkedemeyen gozlere, bakislara sahipsek bu nefesin farkinda olamayiz. Baktigimizda bir guzellik goremiyorsak gozumuze, bakisimiza odaklanmali, illa ki bir guzellik aramaliyiz.

Cunku Allah guzelligini ortaya koymak uzere varligi ortaya cikariyor ve hikmet ile Hakk uzre, kemaliyle zuhura geliyor. Bizler zaman skalasi, yer skalasi gibi olceklerle butundeki guzelligi goremedigimiz icin ayrintilarda kaliyor, duygularimizi bu ayrintilarda tuketiyor, kirletiyoruz. Guzelligi gorecek gozu, guzelligi duyacak kulagi, asik olacak gonlu kirletip mutsuz oluyoruz. Bulamadigimiz yaraticiyi da haliyle bulamiyoruz.

Minnet dolu bir kalp ile izlemeli hayati, sukur duymali, guzel bulmali, Eksik, kusur, sikayet ne varsa uzak durmali. Halihazirda mantikli olsa bile bunun bizi kirleteceginin farkinda olup kabullenmemeli, icimizden reddetmeli, munakasa, mucadeleye girmemeliyiz belki de.

Ask ile nefes almali, Aski solumali; her an bizi Seven, Seven, Seven... Bu enerjiyle milyarlarca yildir varligi ayakta tutan Allaha askin sevgisiyle, Askiyla her an kosmaliyiz. Kuran-i Kerim'de Allaha firar edin diyor...Cocuklar kosarken neşeyle koşarlar, oyle bir neşeye ulasmaliyiz. Guzellige, iyilige, kendini severek, kabullenerek,bunda israr ederek... Ardinda Allahin gucunu hissederek alabildigne kosmak, engellerin uzerinden atlayarak, korkularin uzerine silahlarini salarak, hersey hayalden ibaret ve hayali hayal ile kovabilir insan veya hayal oldugunu farkedip umursamadan gecmek en iyisi belki de...

Yani bir cesit hapishanedeyiz, duygular, dusunceler hapishanesi. Onumuzde yuzlerce ekran ve mevcut halimizi bilmiyoruz, orada guvende, Ask icre uykudaki bir Anne karnindaki cenin gibiyiz belki de...

Ruya goren ve olustan olusa suruklenen bir varlik... Guvendeyiz, bizi seven seven seven, hatta oyle bir sevgi ki her an bizi gozetleyerek yanimizda olan bir gucle hep yanimizda...

Havada ucan kuslari Rahman tutmaktadir der bir ayette. Elimizi kolumuzu kendimiz hareket ettiriyor zannediyoruz gibi geliyor. Hareket ederken havayi hissetmeli. Bizi hareket ettiren, yediren, iciren, icimize dolan nefes, kalbimize dolan heyecan, aklimizda parlayan isik, umudu kaybettigimiz anda gorunen parlayan ve bizi baska cikisa goturen anlar... Ve hepsi Allahi hissettigimiz anlar iste...O anlarda yeniden yaratiliyor, farkli bir kimlik ve gucle her an yeni bir şende olan Allah ile diriliyoruz...

Hayy ve Kayyum olandir O... Hayat sahibi olan Odur ve bunu ayakta tutan da bizzat Odur...

Evvel, ahir, zahir, batindir.... Yani hersey O, her zaman O...

Hayat her an Onunla dolu dolu olsun dilerim. Zira kalpler ancak Allahi zikretmekle mutmain olur deniyor Kuran-i Kerimde. Allahla bulusmayi, Onu anmayi her daim gorev edinelim, kendimize bunu borcluyuz... Huzurlu olmak ya da olmamak butun mesele bundan ibaret sanirim bu hayatta...

Sevgiyle kal ey Cân...

Illa Hû...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder